Düşük faiz oranları ve ekonomik belirsizlikler, yatırımcıların temettü sağlamak yerine serbest nakit akışı (free cash flow) ile mali yapısını güçlü tutan şirketlere yönelmesine neden olmuştur. Bu bağlamda FCFY, serbest nakit akışı odaklı bir ETF (Exchange-Traded Fund) olarak öne çıkmaktadır. Bu yazıda, FCFY'nin ne olduğunu, avantajlarını ve dezavantajlarını inceleyeceğiz.
FCFY, First Trust S&P 500 Diversified Free Cash Flow ETF’nin kısaltmasıdır. Amerikan borsasında işlem gören bir ETF olan FCFY, adından da anlaşılacağı üzere S&P 500 endeksindeki şirketlerin serbest nakit akışı (Free Cash Flow) baz alınarak seçilen bir portföyü izler.
FCFY, şirketlerin sadece kâr ve temettülerine değil, serbest nakit akışlarına odaklanarak finansal olarak sağlıklı ve likiditesi yüksek firmalara yatırım yapar. Bu strateji, finansal stresi düşük ve sürdürülebilir büyüme potansiyeline sahip şirketleri ayrıştırır.
Portföy seçiminde, serbest nakit akışı oranları ve borçluluk seviyeleri gibi kriterleri kullanarak en uygun 50-100 şirketi belirler.
FCFY, ağaç sanayisi (timber), enerji, sağlık, teknoloji gibi çeşitli sektörlerden şirketleri içerir. Serbest nakit akışı yüksek olan MSFT, GOOGL, AAPL gibi büyük teknoloji şirketleri FCFY portföyünde ön plana çıkabilir. Bu şekilde, hem büyüme potansiyeline sahip hem de finansal olarak güçlü firmalar yatırımcı portföyünde yer alır.
FCFY, serbest nakit akışı yüksek olan şirketlere yatırım yapar. Bu, Finansal krizlerde dahi güçlü nakit akışı sayesinde ayakta kalabilen firmaların seçildiği anlamına gelir. Bu sayede yatırımcılar, volatil dönemlerde bile yatırımlarının güvenli olduğunu bilirler.
Birçok sektörden şirketleri barındıran bir portföy olması, yatırımcıya sektör bazlı riskleri minimize etme imkanı sunar. Tek bir sektöre bağımlı kalmadığı için piyasa dalgalanmalarından daha az etkilenir.
FCFY’nin yönetim ücreti, %0.65 gibi düşürülmüş bir orandadır. Bu, uzun vadeli yatırımlarda daha düşük işlem maliyetleri ve daha yüksek net kazanç anlamına gelir.
Serbest nakit akışı yüksek olan firmalar, genellikle büyüme potansiyeli yüksek, inovatif ve pazar lideri firmalardır. Bu da uzun vadede portföy değerinin artışı anlamına gelir.
Serbest nakit akışı odaklı şirketler, temettü ödemesi yerine bu nakit akışını yeniden yatırıma yönlendirme eğiliminde olabilirler. Bu nedenle, temettü gelirine odaklanan yatırımcılar için FCFY cazip olmayabilir.
Serbest nakit akışı yüksek olan şirketler, ekonomik durgunluk dönemlerinde dahi yüksek nakit akışı bekleseler de, piyasa volatilitesi bu şirketlerin hisse fiyatlarını etkileyebilir. Bu dönemlerde FCFY’nin performansı dalgalanabilir.
FCFY, serbest nakit akışı yüksek olan şirketlere yatırım yaparak, uzun vadede büyüme potansiyelini değerlendirir. 10 yıldan uzun süreli yatırım planları için uygundur. Bu süre zarfında, şirketlerin nakit akışı sayesinde portföy değeri artabilir.
Ayda belirli bir miktar yatırım yaparak ve portföyde bulunan şirketlerin performansını düzenli olarak değerlendirerek yatırımınızı maximize edebilirsiniz. Uzun vadeli yatırım sayesinde, bileşik kazanç etkisinden yararlanarak portföyünüzü büyütebilirsiniz. FCFY, özellikle serbest nakit akışı üzerinden değerlendirme yapan bir ETF olduğu için, uzun vadede daha istikrarlı getiri sunabilir.
Her yatırım aracında olduğu gibi, FCFY de belli riskler taşır. Ancak, serbest nakit akışına odaklı yapısı sayesinde finansal olarak güçlü ve krizlere dayanıklı şirketlere yatırım yapma fırsatı sunar. Bu yüzden portföyünüzde temettü yerine nakit akışı odaklı bir strateji arıyorsanız, FCFY iyi bir seçenek olabilir.