Küresel yatırım dünyasında çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine uyum giderek önem kazanmaktadır. ESGE, sürdürülebilir ve sorumlu yatırım ilkelerini benimseyenler için popüler bir seçimdir. Bugün, ESGE'nin ne olduğunu, anlamını, avantajlarını ve dezavantajlarını inceleyeceğiz.
ESGE, iShares ESG Aware MSCI EM ETF’nin kısaltmasıdır. ESGE, gelişmekte olan piyasalarda faaliyet gösteren şirketlere yatırım yaparken, aynı zamanda çevresel, sosyal ve yönetişim temellerine dayanarak seçim yapar. Bu ETF, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk odaklı yatırımcılar için cazip bir alternatif sunar.
ESGE, MSCI EM ESG Focus Index’i takip eder ve bu endeks, ESG performansı yüksek olan şirketleri seçer. Derecelendirme ve değerlendirme süreci, şirketlerin çevresel etkilerini, sosyal sorumluluklarını ve yönetişim yapılarını analiz ederek belirlenir.
ESGE, teknoloji, finans, tüketici malları ve sağlık gibi çeşitli sektörlerden ESG kriterlerine uyan şirketleri içerir. Alibaba, Tencent, Samsung gibi büyük şirketlerin yanı sıra, daha sürdürülebilir ve sorumlu iş uygulamalarına sahip daha küçük şirketlere de yatırım yapmaktadır.
ESGE, çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerini dikkate alarak yatırım yapar. Bu, yatırımcıların sürdürülebilir ve sorumlu şirketlere yatırım yapmalarını sağlar. ESG kriterlerine uygun yatırım yapmak, uzun vadede daha düşük risk ve potansiyel olarak daha yüksek getiri sağlayabilir.
ESGE, gelişmekte olan piyasalarda faaliyet gösteren çeşitli sektörlerden birçok farklı şirkete yatırım yapar. Bu çeşitlendirme, portföy riskini azaltır ve potansiyel getiri artışını destekler.
ESGE’nin yönetim ücreti %0.25 ile düşüktür. Bu, uzun vadeli yatırım stratejileri için avantajlıdır, çünkü düşük yönetim ücretleri yatırım maliyetlerini azaltır ve net getirileri artırır.
Gelişmekte olan piyasalar, genellikle daha hızlı büyüme potansiyeline sahiptir. ESG kriterlerine uygun yatırım yapmak, bu büyüme potansiyelini daha sürdürülebilir ve sorumlu şirketler aracılığıyla değerlendirmeyi sağlar.
Gelişmekte olan piyasalara yatırım yapmak, gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek siyasi, ekonomik ve döviz riskleri içerebilir. Bu, potansiyel getiriyi artırabileceği gibi, volatiliteyi de artırabilir.
ESG kriterleri, her zaman mükemmel şekilde uygulanamayabilir ve bazı şirketlerin iletişimde veya uygulamada yer alan eksiklikler bulunabilir. Bu, bazı yatırımcılar için hayal kırıklığı yaratabilir.
ESG kriterlerine uygun şirketler, bazen daha yüksek maliyetler veya daha düşük büyüme oranlarına sahip olabilir. Bu da, kısa vadede daha düşük performans gösterebilecekleri anlamına gelir.
ESGE, sürdürülebilirlik ve sorumlu yatırım ilkelerine dayalı uzun vadeli yatırımlar için uygundur. Gelişmekte olan piyasalarda ESG kriterlerini benimseyen şirketlere yapılan yatırım, uzun vadeli getiri potansiyelini artırabilir. ESGE, düşük maliyetli yapısı ve geniş çeşitlendirme imkanı ile uzun vadeli büyüme arayan yatırımcılar için cazip bir seçenektir.
ESGE, geniş sektör ve bölgesel çeşitlendirme sunduğu için portföy risklerini azaltmaya yardımcı olabilir. Gelişmekte olan piyasalara yatırım yapmak, yalnızca yüksek büyüme potansiyeli sağlamakla kalmaz, aynı zamanda portföyünüzde gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalardan dengeli bir dağılım sağlar.
ESG kriterlerine uyan şirketlere yatırım yaparak, yatırımcılar sadece finansal getiri değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal etkilerden olumlu katkı sağlama fırsatına da sahip olur. Sürdürülebilir ve sorumlu yatırım, uzun vadede daha sağlam ve dirençli portföyler oluşturabilir.
ESGE, çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri ile sürdürülebilir ve sorumlu yatırım arayışında olanlar için iyi bir seçenektir. Düşük maliyetli, geniş çeşitlendirme imkanı sunan ve gelişmekte olan piyasalardan yüksek getiri potansiyeli taşıyan ESGE, uzun vadeli yatırım stratejileri için uygundur. Ancak, gelişmekte olan piyasalara yatırım yapmanın getirdiği riskleri göz önünde bulundurmak önemlidir. ESGE, sürdürülebilirlik ve sorumlu yatırım ilkelerini benimseyen yatırımcılar için gelecekte daha fazla önem kazanacak gibi görünmektedir.