Emeklilik sisteminin belirsizliği ve küresel piyasaların istikrarsızlığı, yatırımcıları alternatif yatırımlara yönlendirmektedir. Bu bağlamda, DIEM (Franklin Emerging Market Core Dividend Tilt Index ETF), gelişmekte olan piyasalara yatırım yapmak isteyenler için cazip bir seçenek sunar. Bu yazıda, DIEM'in ne olduğunu, anlamını, avantajlarını ve dezavantajlarını inceleyeceğiz.
DIEM, Franklin Emerging Market Core Dividend Tilt Index ETF’nin kısaltmasıdır. Borsa yatırım fonu (ETF) olarak işlev gören DIEM, gelişmekte olan piyasalardaki temettü ödemesi yapan şirketlere yatırım yapar.
DIEM, FTSE Emerging Markets Core Dividend Tilt Index’i takip eder ve bu endeks, gelişmekte olan piyasalardaki temettü verimi yüksek şirketlere odaklanır. Bu ETF, yatırımcılara temettü ödemesi ve büyüme potansiyeli sunan şirketler üzerinden geniş bir çeşitlilik sağlar.
DIEM, finans, enerji, telekomünikasyon, tüketici ürünleri ve endüstriyel ürünler gibi çeşitli sektörlerden gelen temettü odaklı şirketleri içerir. Portföyünde yer alan şirketler arasında genellikle enerji devi Petrobras (Brezilya) ve telekom hizmetleri sağlayıcısı China Mobile gibi isimler bulunur.
Gelişmekte olan piyasalar, yüksek büyüme potansiyeline sahip olduklarından büyük yatırım fırsatları sunar. Bu ülkelerdeki ekonomik büyüme ve yükselen orta sınıf, şirketlerin gelirlerini ve kârlılıklarını artırabilir.
DIEM, yüksek temettü verimi sunan şirketlere odaklandığı için düzenli gelir akışı sağlar. Özellikle uzun vadeli yatırımcılar için çekici bir gelir kaynağı olabilir.
Gelişmekte olan piyasalar, farklı ekonomik durumlardan ve politik olaylardan etkilenir. DIEM'in geniş bir coğrafi ve sektörel dağılımı, yatırımcıları tek bir olaydan kaynaklanabilecek risklerden korur.
DIEM, birçok borsa yatırım fonuna kıyasla düşük yönetim ücretleri sunar. Bu, uzun vadeli yatırımcılar için toplam yatırım maliyetlerini düşürerek getiri oranını artırır.
Gelişmekte olan piyasalardaki hisseler, daha gelişmiş piyasalara kıyasla daha yüksek volatilite gösterir. Politik istikrarsızlık, ticaret savaşları ve ekonomik belirsizlikler bu dalgalanmaların başlıca nedenlerinden biridir.
Gelişmekte olan piyasalara yatırım yapmak, döviz kurlarındaki dalgalanmalara da maruz kalmayı gerektirir. Bu, yatırım getirilerinin beklenenin altında kalmasına neden olabilir.
Gelişmekte olan piyasalara erişim ve bu piyasalardaki şirketlerle ilgili şeffaf bilgilere ulaşmak, gelişmiş piyasalara göre daha zordur. Bu da yatırım kararlarını zorlaştırır ve potansiyel riskleri artırır.
DIEM’e yatırım yapmak, büyüme potansiyeli yüksek, temettü verimi sağlayan ve döngüsellik gösteren piyasalara maruz kalmayı gerektirir. Bu yüzden, uzun vadeli bir yatırım stratejisi izlemek önemlidir.
DIEM, gelişmekte olan piyasalara yönelik uzun vadeli büyüme ve gelir stratejileri düşünülerek oluşturulmuştur. En az 10 yıl boyunca düzenli yatırım yaparak, temettü reinvestmenti ile bileşiğin gücünden faydalanabilirsiniz. Böylece, istikrarlı ve sürdürülebilir gelir elde etme olasılığınız artar.
DIEM yatırımcıları, portföylerini çeşitlendirerek risklerini minimize edebilirler. Farklı coğrafi bölgelerden ve sektörlerden gelen hisse senetlerine yatırım yapmak, bir bölgedeki veya sektördeki olumsuz gelişmelerin genel getirilere etkisini azaltır.
DIEM, geliştirilmiş piyasa getirilerine göre daha düşük ücretler ve istikrarlı temettü sunarak cazip bir seçenek olabilir. Ancak, yüksek volatilite ve kur riski gibi dezavantajlarının farkında olmak ve uygun stratejilerle yatırım yapmak gereklidir.